“Sıvı altın” veya “tüm yağların kraliçesi” olarak adlandırılan gül uçucu yağı gül bitkisinin yapraklarından elde edilir .Dünya çapında bir fenomen olan gül bitkisinin 35 milyon yıl önce Orta Asya’da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Efsanelere göre gül; Aphrodite’nin en sevdiği çiçeklerdenmiş. Aphrodite, oglu Eros’a gül hediye etmiş. Eros da aynı gülü sessizlik Tanrısı Harpocrates’e vermiş ve böylece gül, sevginin, sessizliğin ve gizliliğin sembolü olmuştur. Ayrıca yine kırmızı gülün Adonis (Aphrodite’nin sevgilisi)’in kanından doğduğu da efsanede anlatılmaktadır. Kulanımı çok eski zamanlara dayanan gülün depresyon, keder, sinir gerginliği ve stresi iyileştirici özelliği ile insanları sakinleştirmek ve rahatlatmak için yas törenlerine püskürtüldüğü veya dağıtıldığı söylenmektedir. Büyük doktor İbn Sina, gül kokusunun kalp ve beyin üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamıştır. Gül suyunun zihin ve ruh üzerindeki etkilerini, beyin fonksiyonu ve bilişsel güç üzerindeki olumlu etkilerini övmüştür.Aynı zamanda vücuttaki enerji meridyenlerini optimize ederek vücudun kendi iyileşme kapasitesini uyaran, bunun için vücuttan alınan bedenin kendi frekansının yanında, dışarıdan alınan homeopatik maddelerin frekansını kullanarak iyileştiren frekans tıbbında; en güçlü kokulardan biri olan gül kokusunun 320 MHz frekansı olduğu bildirilmiştir. Tüm kokular içinde en fazla titreşim yayan gül, sevgiyi, saflığı, sadeliği, bir olmayı, beden-zihin-ruh bütünlüğünü simgeler. Gül uçucu yağının içeriğinde mirsen, benzil alkol, 2-fenetil alkol, sitronellol, geraniol, sitronellyl asetat, öjenol, geranil asetat ve metil öjenol gibi fitoterapötik olarak cilt ve aromaterapi için çok değerli bileşenler bulunur.

FAYDALARI:

  • Gül yağlarının antimikrobiyal aktivitesi esas olarak oksijenli asiklik monoterpenler sitronellol, geraniol, nerol ve linalool, bunların asetat türevleri ve fenolik bileşik öjenolün etkisinden kaynaklanır. Gül esansiyel yağının güçlü antimikrobiyal ve antiseptik etkisinden yararlanarak cilt üzerinde tonik şeklinde cildin temizlenmesinde kullanılabilir. (1)
  • Gün geçtikçe popüler bir alternatif tedavi türü olan aromaterapide en eski zamanlardan itibaren kullanılan gül uçucu yağının birçok çalışmada  otonomik uyarılmanın azaldığını gösteren solunum hızı, kan oksijen doygunluğu ve sistolik kan basıncında önemli düşüşlere neden olduğu gözlenmiş.Böylelikle sakinleştirici,rahatlatıcı etkisi olduğu görülmüştür. (2,7)
  • Gül yağının anksiyolitik ve antidepresan etkisi olduğu diğer benzer davranışsal ve klinik çalışmalarda ortaya konmuştur. Çalışma, doğum sonrası kadınla hem anksiyete hem de depresyon ölçeklerinde tamamlayıcı bir tedavi olarak aromaterapi kullanımı için minimum risk taşıyan pozitif bulguları göstermektedir. (3,14)
  • Gül uçucu yağının cildin bariyer fonksiyonu ve hidrasyonu üzerinde etkili olan stabil ve kolayca üretilebilen bir bileşen olduğu görülmüştür. Güçlü cilt nemlendirici ile cildin parlak ve canlı kalmasını sağlar. (4)
  • Yapılan bir çalışma kronik strese bağlı cilt bariyer bozukluklarının gül esansiyel yağının solunması ile  sınırlanabileceğini veya önlenebileceğini düşündürmektedir. (5)
  • Gül esansiyel yağının yapılan bir çalışmasında  önemli bir olumsuz etki olmadan hamilelikle ilişkili bel ağrısı yoğunluğunu azalttığı görülmüştür. (6)
  • Cildin yaşlanmasına neden olan oksidasyon olaylarını engelleyecek antioksidan etkili bileşenler içeren gül yağının aynı zamanda antiaging etkili birçok ürünle birlikte kullanılarak destekleyici etki gösterdiği bilinmektedir. (8)
  • Aynı zamanda ciltte çeşitli nedenlerden dolayı oluşan kırışıklık, çatlak ve lekelerin önlenmesi ve giderilmesinde etkili olduğu gibi destekleyici ajan olarak da kullanılabilir.
  • Yıllardan beri gül esansiyel yağının yara iyileşmesinde kullanıldığı bilinmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda da yara iyileştirici etkisinin olduğu belirtilmiştir. (9)
  • Cilt üzerinde enfeksiyonlara yol açmış olduğu bilinen çeşitli mantarlar üzerine yapılan bir çalışmada gül esansiyel yağının antifungal etkisi olduğu görülmüştür. Ciltte oluşan çeşitli mantar rahatsızlıklarına karşı önleyici ve giderici etkisi ovardır. Çalışma gül yağının ağız, bağırsak ve vajinada mantar enfeksiyonlarına neden olabilecek Candida albicans’a karşı etkili olduğunu buldu . (10)
  • Kas ağrıları,burkulma , ödem gibi sorunlarda gül esansiyel yağı ile masaj ya da kompres yapılması ile sorunlar giderilebilir.
  • Araştırmacılar gül esansiyel yağının aromaterapide kullanımıyla; ameliyat geçirmiş hastalarda ağrıyı hafifletmenin etkili bir yolu olabileceğini öne sürdüler. (12)
  • Menstrual döngüden dolayı oluşan ağrıların ve menopoz belirtilerinin giderilmesinde de etkili olduğuna dair bilimsel araştırmalar mevcuttur. Çalışmaya göre gül esansiyel yağı kullanımı sonrası daha az kramp ağrısı görüldüğü bildirilmiştir. (13,15)
  • Ciltte çeşitli nedenlerden ötürü oluşan kızarıklık, kaşıntı, yanma gibi rahatsızlıkların giderilmesinde kullanılabilir.
  • Antiseptik ve büzücü özellikleri nedeniyle akne eğilimli ciltler için bir alternatif tedavi seçeneği olarak görülebilir. (17)
  • Yapılan bir çalışma gül esansiyel yağının uyku bozukluğu yaşayan kişiler üzerinde etkisini araştırdı.Ve araştırma sonunda gül esansiyel yağının uyku kalitesini arttırdığı görülmüştür. (16)
  • Güllerin kendileri romantizm ile eşanlamlı olsa da, kokuları aromaterapide afrodizyak olarak yaygın olarak kullanılır. (18)

NOT:

  • Bir taşıyıcı yağla (jojoba, tatlı badem veya avokado gibi) birleştirildiğinde, gül esansiyel yağı doğrudan cilde uygulanabilir veya banyolara çok az miktarda eklenebilir.
  • Gül esans yağı; aromaterapi difüzörü veya buharlaştırıcı kullanılarak solunabilir .
  • Uçucu yağlar yüksek konsantrasyona sahiptir, bu nedenle kullanırken dikkatli olunmalıdır. Gül esansiyel yağı dahili olarak alınmamalıdır.
  • Gül uçucu yağı kullanmadan önce bir cilt yaması testi yapılması önerilir.

KAYNAKÇA:

  1. https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/1934578X0800300706
  2. https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/1934578X0900400226
  3. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0091305703003526
  4. https://hrcak.srce.hr/index.php?show=clanak&id_clanak_jezik=162745
  5. https://academic.oup.com/chemse/article/37/4/347/277648
  6. https://journals.sagepub.com/doi/full/10.1177/2156587216654601
  7. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0965229914001484
  8. https://pubs.rsc.org/en/content/articlelanding/2018/fo/c8fo00206a/unauth#!divAbstract
  9. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4659980/
  10. https://www.nativerose.cl/papers/AntibacterialRosa.pdf
  11. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0926669014000892
  12. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4387651/
  13. https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.3109/01443615.2014.958449?journalCode=ijog20
  14. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22789792/
  15. https://www.hindawi.com/journals/ecam/2008/306431/
  16. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1744388114000371?via%3Dihub
  17. https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/j.1468-2494.2011.00647.x
  18. https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/1934578X1701200843